Haftaya Bakış programını hazırlayan arkadaşların düzenledikleri yılın En iyileri, ödül töreninden sonra şöyle on yıl geriye gittim ve Türk Atçılık ve Yarışçılığında gerçekten güzel işlerin yapıldığını bir kez daha anımsadım.
Haftaya Bakış programını organize ettiği gecede,dikkatimi çeken bir husus üzerinde özellikle durmak istiyorum.
Yazılı ve görsel basınımızı izleyenlerin mutlaka dikkatini çekmiştir.İki kelimeden oluşan bir deyim var.“ Marka Değeri “ öylesine sık ullanılıyor ki gözden kaçması mümkün değil.Neydi bu marka değeri ?
Bunun açılımını yapmak lazım.Açılım dan bahsederken konumuz elbette siyasilerin açılımı değil.Açılımı özetle “spordaki başarılarımızı bir üst seviyeye çıkarmak,enternasyonal alanda iyi sonuçlar alıp adımızdan uluslararası arenada da olumlu şekilde yer almaktır”.
Maalesef ülkemizde spor basını için, spor %90 futbol geriye kalanda Basketbol, Voleybol (Fenerbahçe Acıbadem’in başarısından dolayı) Atletizm ve kişisel zorlamalarla sayfalarda yer bulan yarışçılığımız…
Futbol’un marka değerini yükseltmek için (Fenerbahçe – Galatasaray – Beşiktaş) yazılı ve görsel basından inanılmaz destek geliyor.Ayrıca sponsorların maddi destekleri ise akıllara durgunluk verecek derecede yüksek.Futbol’umuzun marka değerini yükseltmek için özetle her şey yapılıyor.Ama,bütün bu desteklere , arkadan itmelere rağmen sonuç tek kelime ile hüsran.Futbolumuzun maalesef marka değeri, tüm bu desteklere rağmen her geçen gün biraz daha dibe vuruyor.Oysa bugün 60ncı yılını idrak eden Türkiye Jokey Kulübü,daha eski bir geçmişe sahip olan Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği yöneticileri , tüm olumsuzluklara rağmen Atçılık ve Yarışçılığımızın “ Marka Değeri’ni “ her geçen gün biraz daha yükseltiyor.Dediğim gibi son on yılımızı şöyle bir gözden geçirirsek, Türk Atçılık ve Yarışçılığımız için gerçekten güzel şeyler yapıldı ve yapılıyor.Hipodromlarımız uluslararası arenalarda ki, rakipleri ile boy ölçüşecek düzeyde..Haralarımız her geçen gün daha da gelişip Avrupa standartlarına ulaştı bile.Bugün Dünya’nın sayılı aygırlarını getirtip yeni taylar yetiştirmek için Atçılığımızın kısraklarına olanaklar sağlanıyor.İzmir ve İstanbul’daki gece yarışçılığı Türk Atçılık ve Yarışçılığının ilerlemesinde, gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
2002 yılında Ülkemize gerçekleşen WAHO toplantısı, yaklaşık 19 yıldır yine ülkemizde yapılan enternasyonal yarışlar,çim pistimizin mükemmel oluşu İstanbul’da ki sentetik kum pistimizde Avrupa’daki kum pistlerle eşdeğerde..Bütün güzel şeylerin yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.Ancak, Atçılığımıza bir nebze olsun rahatlamasında nefes almasında (Vergilerin nispeten düşürülmesi) çok büyük katkıları olan Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Başkanı İnci Özdemir hanımefendi, bu aşamada yönetim kurulu olarak ona büyük destek veren İzmir ve İstanbul hipodromlarının ışıklandırılma projelerinin gerçekleşmesinde etkin rol oynayan,Umur Tamer ve Yasin Ekinci’yi de unutmamak gerek.
Tekrar başa dönersem,yani Marka değeri konusuna Haftaya Bakış programının gerçekleştirdiği Yılın En’leri programı nedeniyle ortaya çıkan bir gerçek var.Pan River’in Dubai’de ki başarısının yanı sıra, daha önce de Sabırlı , Grand Ekinoks, Win River Win ve Ribella’nın üstün performansı kalitemizi ortaya koyan başarılardır.Son olarak da Pan River’in heyecandan nefeslerimiz tutup gururla izlediği başarılı yarışı, Türk Atçılık ve Yarışçılığının marka değerinin gerçek anlamda yükseldiğinin kesin kanıtıdır.Daha öncede belirttiğim gibi tüm olumsuzluklara rağmen Türk Atçılık ve Yarışçılığı TJK’da görev yapmış tüm yöneticilerin, at sahiplerinin, veterinerlerimizin, Haralarda ki ve hipodromlardaki profesyonel çalışanların gayretleri asla unutulmamalıdır.Türk Atçılık ve Yarşçılığı kendi gücü ve imkanları ile vakur bir şekilde dimdik ayakta duruken Marka değerimizin nasıl yükseldiğini artık herkes kabul etmek zorundadır.
Çetin Mete
At Yarışı Yazarları Derneği Başkanı